Dijital medyanın hızla değişen doğası, dijital bağımlılığı inceleyenler için bir zorluk oluşturuyor. TikTok gibi sosyal ağlar ve Fortnite gibi video oyunları şu an popüler olabilir, ancak birkaç yıl içinde unutulabilirler. Bu nedenle, Binghamton Üniversitesi’nden araştırmacılar, dijital medya bağımlılığını ölçmeyi daha kolay hale getirecek yeni bir araç geliştirdiler.
Daniel Hipp, “Kliniklerde ve laboratuvarlarda hemen kullanılabilecek, dijital bağımlılığın nasıl işlediğini yansıtan, gelecekteki teknoloji değişiklikleriyle eskimeyecek bir araç oluşturmak istedik” dedi. Hipp, Binghamton Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra eski doktora danışmanı Peter Gerhardstein ile işbirliği yaparak bu aracı geliştirdi.
Mevcut ölçüm araçları genellikle teknoloji hakkında eski terimlerle ve belirli teknolojileri hedefleyerek yazıldığı için güncel değil. Bu eksikliği gidermek amacıyla Hipp ve Gerhardstein, Dijital Medya Aşırı Kullanım Ölçeği veya dMOS’u geliştirdi. Bu araç, klinisyenlere ve araştırmacılara istedikleri dijital medya alanını incelemelerine olanak tanır.
Hipp, “Teknoloğa odaklanmak yerine, psikolojiye odaklanan temel soruları içeren bir ölçek oluşturduk. Örneğin, ‘X’i kullanmam gerektiğini bile bildiğim halde kendimi durdurmakta zorlanıyorum’ şeklinde bir soru tipi var. X’i sosyal medya veya oyun gibi farklı teknoloji alanlarıyla değiştirerek aynı soruyu farklı teknolojilerle ilgili sormamıza olanak tanıdık. Gelecekte, yeni teknoloji alanları ortaya çıktıkça X’i değiştirebiliriz, örneğin TikTok tarzı ‘short’lar için” dedi.
Araştırmacılar, Dijital Medya Aşırı Kullanım Ölçeği’ni test etmek için 1.000’den fazla üniversite öğrencisiyle anonim bir anket yaptılar. Genel akıllı telefon kullanımı, internet video tüketimi, sosyal medya kullanımı, oyun oynama ve pornografi kullanımı gibi beş dijital medya alanını incelediler.
Araştırmadan elde edilen verilere göre, öğrencilerin çoğunluğu dijital bağımlılık belirtileri göstermiyor ve kullanım desenleri genellikle belirli alanlara odaklanmış durumda. Ancak bazı öğrencilerin dijital medya kullanımı, eğer uyuşturucu veya cinsel aktivite ile ilişkilendirilseydi, klinik olarak problemli olarak kabul edilebilirdi.
Sonuç olarak, Dijital Medya Aşırı Kullanım Ölçeği’nin güvenilir bir klinik araç olduğu ve farklı dijital medya alanları arasında klinik olarak anlamlı sonuçlar sağlayabileceği görülüyor. Araştırmacılar, bu ölçeği daha fazla teknoloji alanına genişletmek ve dijital medyanın hızla değişen peyzajıyla insan psikolojisinin ilişkisini daha iyi anlamak için çalışmalarına devam ediyorlar. Bu araştırma, Teknoloji, Akıl ve Davranış dergisinin özel bir sayısında yayınlandı.